tree-838667_1280-1

Üretmemenin Dayanılmaz Hafifliği…

…ya da, Kopyalamanın Aşırı Çekiciliği… denebilir mi..?

Son günlerde İnsan Kaynakları ve Organizasyonel Gelişim dünyasında neler olduğunu araştırdıkça, ele alınan temaların birbiri ile ne kadar benzer olduğunu biraz merakla, biraz ise şaşkınlıkla fark ediyorum.  “Bu kadar şaşıracak ne var ki?” sorduğunuzu duyar gibiyim… Haklısınız, aslında şaşıracak bir şey yok. Üç aşağı, beş yukarı aynı çevrenin içinde benzer kişiler olarak benzer konuları tartışıyor ve ele alıyoruz. Hal böyle olunca gayet tabi bir kısır döngünün içine girip, aynı yemeği pişirip pişirip birbirimizin önüne getirebiliyoruz.

İşte tam da bazı arkadaşlarımla bu konuyu tartışırken, kendimi geçenlerde şu soruyu düşünürken buldum: “E peki neden? Neden birilerinin ele aldığı bir konuyu daha da ileriye taşıyamıyoruz? Neden temelin üzerine bina inşa etmeyip de, yandaki arsaya yeni bir temel atmaya kalkışıyoruz?”

Bu sorunun cevabını araştırayım derken, neden başkalarını taklit etmeye eğimli olduğumuza dair Michael Yarbrough tarafından ele alınmış bir yazı okudum. Yarbrough’a göre hepimiz sevdiğimiz insanların hareketlerini taklit etme eğilimindeyiz ve bunu bilinçaltında yapıyoruz. Bu davranışımızın adı “Yansıtma” imiş ve psikologlar tarafından uzun zamandır biliniyor ve üzerinde çalışılıyormuş. Kural olarak “yansıtma”, muhatapların iletişimden keyif aldıkları anlamına gelirmiş. Aralarında belli bir düzeyde anlaşma olurmuş. Tartışma konusu her iki insan için de aynı derecede ilginç olurmuş ve ilgi alanlarının karşılandığını bilirlermiş.

Yarbrough’un yazısı tabi ki sadece bu kadarla bitmiyor ve ilginç açıklamalarla devam ediyor. (Merak edip okumak isteyenler için yazının orjinal İngilizce adı “The Surprising Truth About Why We Tend To Imitate Others” – Michael Yarbrough) Ancak ben tabi ki yine de kendimce Yarbrough’un açıklamalarına ek olarak konumuzla ilgili bazı varsayımlarda bulunmak istedim:

Üretmek yerine kopyalamayı tercih edebiliyoruz, çünkü

  • Denenmiş ve kendini ispatlamış, dolayısıyla daha güvenli.
  • Ya ürettiklerimle eleştirilirsem, nasıl cevap veririm?
  • Hazırı varken neden zaman harcayayım ki? Zaman çok değerli.
  • Üretimde benim de payım olacak, dolayısıyla olumsuz eleştiri gelirse herhangi bir bahane sunamayacağım.
  • Ya tamam da, ben şimdi bu konunun daha güzel bir versiyonunu sunacağım. Öbürü zaten pek de iyi değildi…

ve saire ve saire ve saire

Eminim sizlerin de bu listeye ekleyeceği daha çok bahane vardır. Ve diyeceğim o ki, kopyalamaktansa üretelim, geliştirelim, gelişelim, örnek olalım ve yol gösterelim. Çünkü naçizane kendi deneyimimden yola çıkarak biliyorum ki üretmenin ve gelişip geliştirmenin hazzı bambaşka…

Görüşmek üzere ????

– Ebru Ölçer